Tuesday, January 28, 2014

Ezgi



ezgi 1Uzun müddet martıları seyrettim. Sonra kışın esir aldığı İstanbul'un gri renkler arasında kaybolan tebessümünü aradım.  Titreten soğuğa esir düşmemek için hızlı adımlarla yürüdüm. Denizin tonları, ağaçların yaprakları şehri terk edeli çok olmuştu. Kış, insanı yanılgıya düşüren bahara gebe bir mevsimdi. Aylar geçiyordu. Güzün hüznüne nazireler yaparken, takvimler cömertçe dökülmüş   kaderimize yazılıyordu. Şehir kendini büyülü kılan yalnızlıkları beslerken, kalabalıkları yutuyordu. Boğaza nazır yalnızlıkta, İstanbul'un makyajsız yüzüne bakıyordum. Gözleri yorgun ama güzel, çizgileri derin fakat kendine has bir havadaydı... Her gün tazelenirdi İstanbul. Çehresine bilmiş edasını yerleştirip, gülüşlerini kendine uzun uzun bakmayı bilenlere hediye ederdi...






Sonra bir banka oturdum. Birkaç sayfa kitap okudum. Yalnızlığı iyi bilenlere güzel kareler sunan şehrin koşturmasına kapılıp denizin kenarında bir nokta olana dek yürüdüm. Düşününce, melankoliyi çağıran havaların yalnızlığı çok sevdiğini anladım... 






Hayal gücünün sınır bilmez iklimlerine vardım. Güneş ve çiçekler, yağmur ve toprak kokusu hepsi bir aradaydı. Bir dala dizelenmiş kuşlar, bisikletini süren genç, sabah yürüyüşünde yaşlı bir teyze. Etrafa umudun fotoğraflarını serptim. Bir çok gülümseyen insan, bir park dolusu çocuk ve göğe değen cıvıl cıvıl sesler... Mutluluktan bir daireye aldım kendimi. 






Geceye varan güneşleri, sabaha bakan ayları düşünüp, ruhumda çalınan ezgileri söyledim. 


Sunday, January 26, 2014

MİRO İSTANBUL'DA...




    20.yy'ın önemli sanatçılarından Miro, baskı resimleriyle 19 Ocak 2014 tarihine kadar MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nde bizlerle olacak. Önceki gün, İstanbul'a yılın ilk karı yağarken ziyaret ettim. Dışarıda buz gibi bir hava varken Tophane-i Amire'nin etkileyici atmosferi içerisinde renk renk Miro eserlerine dalıp gitmek keyifliydi doğrusu.




miro istanbul da 1



    1893 Barselona doğumlu Miro, 20.yy'ın en önemli sanatçılarından biri. Gençliğinde ailesinin baskısıyla sanat eğitimini bırakıp memur olarak çalışmak zorunda kaldığında, sinir krizleri geçirip bunalıma girecek kadar tutkulu bir sanatçı. Neyse ki bu olaydan sonra ailesinin desteğini alıp tamamen resme odaklanabilmiş. Sadece resim mi? Hayır. Aynı zamanda heykel, seramik, tahta oymacılığıyla da uğraşmış. Edebiyata ve şiire de oldukça düşkün. Miro'yu sanatsal açıdan en çok besleyen şeylerden biri de şiir. Ki Tophane-i Amire'deki sergide, şiirin sanatçının eserleri üzerindeki etkisinin sıklıkla vurgulandığını göreceksiniz.



miro istanbul da 2

    20'li yılların sonuna doğru kışları Paris'te, yaz aylarını Katalonya'da geçiren Miro, 20.yy.'ın canlı sanat ortamında Empresyonizm, Kübizm, Fovizm gibi akımlardan etkilense de zaman içerisinde kendine özgü neşeli, çocuksu, renkli işaret ve sembollerden oluşan tarzını yarattı. Ona göre resim "mağara adamlarının çizimlerinden beri çöküş içinde" idi. Bu yüzden saf, içten, çocuksu, aynı zamanda büyülü eserler üretti. Her ne kadar "Geceleri hiç düş görmem. Ama atölyeme girmeyivereyim hemen dalarım düşlere" dese de kendini sürrealist ressamlar arasında görmeyen Miro, aslında tüm sanat akımlarına karşı mesafeliydi. 





miro istanbul da 3




    "Kararlı olduğum şey, resim sanatında yıkıcı olmak. Beni asıl ilgilendiren işin ruhu. Herhangi bir okul ya da sanatçıyla ilgili değilim. Kolektif bir bilinçaltından fışkıran anonim bir sanat ilgilendiriyor beni. Bir sokakta yürür gibi resim yapıyorum. Bir tuvalin karşısında dikildiğimde ne olacağını asla bilmiyorum, ortaya çıkan şeye benden daha çok kimse şaşıramaz".






miro istanbul da 4

    Tüm dünyada eserleri sergilendi. 20.yy. sanatına damgasını vurdu. Eserleri ülkemize kadar geldi. Fakat o, bu ünden hiç hoşlanmadı. Bir zamanlar maddi sıkıntı içerisinde çok az yemek yiyebildiği için açlık çektiği günlerde daha mutluydu. Çünkü açlık onun sanatını besliyordu. 20'li yılları anlatırken "Bütün gün hiçbir şey yemeden eve gelir ve duygularımı kağıda aktarırdım" demişti. Açlık, şiirler yazmasına sebep olmuş, resimlerini etkilemişti. 80'li yaşlarında ise bazı tuvallerini yakmış ve "Onları sanatsal ve profesyonel sebeplerle yaktım. Ortaya çıkan malzeme çok güzeldi. Aynı zamanda tuvallerimin servet değerinde olduğunu söyleyen insanlar için yaktım. Üzgünüm ama insanlar tuvalleri değil, dolarları görüyorlar" demişti. 





miro istanbul da 5

    İşte bu ilginç sanatçının baskı resimleri, görmek isteyenler için İstanbul'da. Özellikle "baskı resimler" diye belirtiyorum. Tuvaller yok, sonra hayal kırıklığı olmasın:) Çocuklar için atölye çalışmalarına özellikle önem verilmiş. Birçok okul sergiyi ziyaret etti bile. Bu anlamda, küçük çocukları olanlar için sergiyi özellikle tavsiye ederim. 


    19 Ocak'a kadar Miro sizleri bekliyor efendim.





miro istanbul da 6


NOT: Bu yazıyı ilk defa okuyanlar için serginin iptal edildiğini bildirmek isterim . Ayrıntılar burada: "Miro İstanbul'da Dedik Ama...


Tuesday, January 21, 2014

Masum! beddualar



masum beddualar 1



Malum Türkiye'nin 2013 sezon finali çok hareketli geçiyor. Gündemin en derin mevzularından biri beddua konusu. Beddua demişken, kimseye beddua etmek istemiyoruz ama, insan olmayı beceremeyen bazıları masum! bedduaları zorla istiyor. İşte bağzı beddua örnekleri






Serçe parmağını sehpaya çarparsın inşallah






Senin çocuğunda senin gibi olur






Otobüse bindiğinde akbilinde yeterli bakiyen olmasın






Yazın buzdolabında dondurma vardır diye açtığın kabın içinden yaprak sarması çıksın






Hoşlandığın kızla konuşurken sümüğün aksın






Dişinde maydanozla tüm gün gülümsersin






Duşta yıkanırken suyun kesilsin






Kız arkadaşının evinde tuvaleti tıkayasın






Çaya bandırdığın bisküviyi ağzına atamadan yere düşüresin






Duşa girdiğinde sıcak su yerine soğuk suyu açasın






Fırçana sürdüğün diş macununu lavaboya düşüresin






%1 şarjın varken acilen dışarı çıkman gereksin






masum beddualar 2










Islak banyo terliğine çorabınla basasın






Facebook’ta kimse yüzüne bakmasın






Çengel bulmaca çözerken, fotoğraftaki sanatçıyı bulama inşallah






İddia kuponun hep tek maçtan yatsın






Evinin kapısını kapattığında, anahtarı içerde unutasın






Ankara’da gemi kazası geçiresin






Beni hep sevesin






Sırtında elinin uzanamadığı nokta kaşınsın






Sevdiğin kız sana abi desin






Diş doktoru ile randevun bitmesin






İyi geçen sınavın geç, kötü geçenler erken açıklansın






Son sigaranı kırasın






Yanlışla okey atasın






Maç başlarken elektriğin kesilsin






Tuvalette kapı zilin çalsın






En sevdiğin şarkı ezana denk gelsin






Kız arkadaşınla konuşurken karnın guruldasın






Kış ayında ishal olasın






Son otobüsün arkasından bakakalasın

Molly Nilsson - I Hope You Die

Saturday, January 18, 2014

çizmeli iplik igne oyası modelleri

Merhabalar sevgili web sitesi okurlarimiz. Bugunku yazimiz çizmeli iplik igne oyası modelleri.

cizmeli iplik igne oyasi modelleri 1

ip oyası yazma sevenler için bizzat halamdan resimledim,

çizmeli iplik ten seçmiş rengini,

cıvıltılı renklerede çok yakışacak,tulbent ip oyası,

kenarları boncuklu bileolabilir.

YE-Nİ

BU MODEL ESKİ ADRESİMİZDE YOKTUR


Kesinlikle onerdigimiz ilginc bir yazi : çizmeli iplik igne oyası modelleri

Friday, January 17, 2014

30 Kasım 2013



30 kasim 2013 1
Süregelen elişimin yanısıra bazen sevipte epeydir uğraşmadığım şeylere el atmayı severim, hem havanızı değiştirir, hemde varolan işinize daha hevesli dönmemizi sağlar. Bende bu sabah keçelere el attım. Pek birşey de kalmamış elimde ama kalanlarla üç tane broş çıktı ortaya. Aslında küçük bir hanımın hırkasını süsleyecek birşey düşünerek başladım, ilk yaptığım o yaşa büyük geldi dedim, sonrasında iplerin arasından sarı örgü gül çıktı ilkinden sonra ona geçtim, ikisi de minik kuzuya olmayınca diğerini de kız bebek şeklinde yapıp broş serüvenini bitirdim. Şimdi arkalarına iğneleri dikilecek.


30 kasim 2013 2


30 kasim 2013 3
Broşlarımıza hemen modellik de yapalım..


30 kasim 2013 4


Bana Çınar'dan sabah sürprizi, hem resim yaptım hemde ders çalıştım hediyesi.


30 kasim 2013 5
Haftasonunuz güzel olsun...

Thursday, January 16, 2014

Wednesday, January 15, 2014

İşler Güçler Vol 2 !




isler gucler vol 2 1
En son geçen sene iş yerimle ilgili yazı yazmışım kalmış öyle.. Biriniz de çıkıp dememişsiniz ya Bis evladım, canım benim, hayatımın erkeği nerdesin... Nerdesin Tülay evine dön.. öhm.. Neyse işte size az buçuk işyerinden bahsedeyim..



Hala aynı iş yerinde aynı pozisyonda aynı işi yapıyorum. Geçen sene yazdığım yazıda ki çoğu şey hala geçerliliğini koruyor. Bu sene biraz daha fazla sorumluluğum var. Bu da daha fazla yoğunluk demek maalesef.. Tam bir işkolik olarak hayatımı sürdürmekteyim. Artık yahu akşama acaba ne yapsam gibi bi düşünceye sahip olamıyorum. Ekstra yoğun bi dönemden geçiyoruz. Çalışma saatleri yeri geliyo 12-13 saat civarlarında kalıyo hatta bazen o da yetmiyo evde devam ediyorum. Hal böyle olunca plan yapmaya bile fırsat olmuyo.. Haa bi plan yapsan ne kadar uygulayacağın da meçhul.. Saat 8'de eve geldiğinizi bi düşünün yemek ve duşu hesaba katın hadi kış dönemi duş almadığınız bi gün dışarı çıksanız yine saat 9'u buluyo..  Bu saatten sonra ne yapabilirsin ? Allah'tan kız arkadaşım yok.. Kesin beni terkederdi..



Tüm  bunlar olurken güzel şeyler olmuyor mu ? Oluyor tabi.. İnsanlarla uğraşmak her ne kadar zor da olsa arada bir yüzümüz gülüyor.. Mesela bi Aziz Amca'mız var adam ben ordayken 3 dairesine doğalgaz yaptırdı. Adam bildiğin ev yumurtluyor. Bi bakıyorum çıkıp gelmiş bizim yeni daireye kombi takalım, ee hadi takalım.. Geçenlerde yine dairesine bi kombi taktık, projesini çizmeye daireye gidecektim.. Bi sıkıntı oldu gidemedim. Sonra o daireyi ben bi güzel unuttum evet baya bildiğiniz unuttum.. Kiracı sen gel bi güzel taşın. Aziz Amca sen de bi güzel bana güven projeyi gönderdim san 3-5 güne açılır de.. 15 gün bi güzel buz gibi evde otur sonra gelin bana patlayın.. Hiç olacak iş mi allasen.. Kapıdan içeri girdiği an daire aklıma geldi düşünün o derece bi unutkanlık söz konusu.. Yüzünde bi kızgınlık ifadesi var. Başka zaman olsa proje onaylanmadı der yediririm ama bu sefer onu da diyemiyorum.. Neyse hoş geldin beş gittin derken ben bi yandan hem laf yetiştiriyorum hem de nası bi şey uydursam diye düşünüyorum. O sırada Aziz Amca o adam evde bi başına kalıyo, hasta olacak bi çorba yapanı yok deyince jeton düştü.



Bis: Sen şimdi bekar adama evi kiraya verdin suçu bende buluyosun öyle mi ?
Aziz: Gazı açmıyırsın başka kim suçlu oliyır ?

B: Sen o adamı gece yalnız yatır, adam yatağın içinde bi başına uyusun sonra gel bana de ki adam üşüyo.. Misal sen yaylaya çıktığın zaman o buz gibi havada o bez çadırın içinde doğalgaz mı yakıyosun?

A: Doğru diyırsin da şimdi adam Üşiy..

B: Ya genç adam bi şey olmaz. Sen ona bi avrat bul ben o zamana kadar açarım gazı.. Bi çay getirin dilimiz damağımız kurudu..






diyerekten bir sıkıntıyı daha çözmüş oluyoruz. Tabi bunda insanların zayıf noktasını az buçuk biraz kullanmış da olsam şeriatın kestiği parmak acımaz. Aziz Amca'nın insanların evlenmesi , yuva kurması gibi olaylarda biraz hassas noktaları var. Adam herkes evlensin istiyor. Kiracı bi kaç ay otursun adam hoşuna gitsin, kız bakar ona.. Bakın buraya yazdım, evlenirse Bis söylemişti dersiniz. 



Hazır konu evlilikten açılmışken geçen yine işyerindeyiz.. Bi iş  alcaz ama bi türlü kesinleştiremiyoruz. Geliyolar bi sohbet muhabbet sonra hadi oldu olacak derken yeni bi detay çıkıyo.. Yahu kardeşim bize bırakın biz her türlü detayı düşünmek için yaratılmışız zaten.. Detay bizim işimiz! 






Geçen günkü gündemimizde daire satışlarının azalmasından kaynaklı müteahhit sorunları.. Bu sizi neden etkiliyor derseniz biz işin en başındayız. Daireler satılmayınca adamlar yeni bi işe başlayamıyo bu da doğrudan bizi etkiliyor. Yeni iş yoksa proje de yok. Tabi ki sorunun temeli geçim sıkıntısı tabi ki tek maaş.. Adamcağız bir maaşla evi mi geçindirsin, çocuk mu okutsun, karısının kuaför masraflarını mı karşılasın.. Bi de bu pis herif kesin sigara içer. Hadi buyur bu adam nası ev alsın ?






 Bulunduğumuz ortamda ki insanlar yaşını başını almış. Adamların düşüncesi, endişesi geleceğe yönelik.. Biz bi şekilde evimizi kapımızı aldık, çağamız çocuğumuz bu hayat şartlarında ne yapacaklar diye düşünüyolar. Ortamda ki en genç kişi kim? Tabi ki ben ! Soruların odak noktasında ki isim kim ? Tabi ki ben!  

M: Bis Bey maşallah iş güç bi düzen kurmuşsun.. Artık kendi aileni kurma vakti yavaş yavaş gelmiş. Ne düşünüyosun mesela  alacağım kız evde mi otursun dersin, çalışsın mı dersin ? Şimdi ki gençler tutturmuşlar bi seviyorum..

B: Sevgi karın doyurmuyor Muharrem Abi.. Tamam sevelim sevmek güzel bi şey ama sev sev nereye kadar. Komşunun karısı koluna bilezikleri takıp çaya gelince ortada sevgi falan kalmaz bence ( bi gülüşmeler bi kahkahalar )  M: Yine dönüp zengin kocaya mı geldik yani ?  

B: Kızların zengin koca araması kadar normal bi şey yok.. Niye gidip borcun, ay sonunun hesabını yapsın ki.. Gider rahat rahat çalışır da yer de içer de gezer de.. Haa devir artık o devir de değil aslında.. Kimsenin gözüne gelmiyo ama devir zengin kadın devri.. Bi erkeğin babası bi yere kadar yardım eder ama kızın baba zenginse ölene kadar bakar.. Kızlar nazlı büyüyo kimse kızı perişan olsun istemiyo.. Ev mi alacan bankaya gerek yok kızın babası faizsiz kredi veriyo.. Soğukta torunlar üşüyo, kız yürüyo mu hemen koş reklamcıya.. Sen kayınbabam sağolsun yazdırana kadar araba kapına gelir..  

M: Bu çocuk hayatta aç kalmaz.. Ben sana doğru yere geldik dedim değil mi Hamit !

İş yerinde bunlar gibi onlarca olay yaşıyorum.. Sen işi ne kadar iyi yapsan da bazen ne bilgi birikimin ne referansların etkili oluyo.. Bazen o kadar bunalıyoruz ki gelen bi işi geri çevirmek için çok yüksek fiyatlar söylüyoruz. Baya uğraştırıcı bi iş oluyo ve ona ayıracak zaman bulamıyoruz. Ee adama yok da diyemiyoruz. Yüksek fiyat söyleyelim gider diyoruz. Ben başkasına yaptırmak istemiyorum sen yap diyo.. Bi kere de laf ağızdan çıkmış oluyo dönemiyosun. Geçen normalin 5 katına bi iş almak zorunda kaldım. Sonra da içim rahat etmiyo. Neyse artık Allah bereket versin..

Bi de mimarlarımız var tabi hem gelir kaynağımız hem baş belamız oluyor kendileri.. Hani küçümsemek istemiyorum ama bina inşaatı için en çok projeyi biz veriyoruz ama işin erken bizden çıkmasını istiyolar. Ortalama bi bina için mimar, inşaatçı, elektrikçi birer proje çiziyo ben beş tane çiziyorum bi de bunun hesap kitap işi var. İşin en güzel yanı benim kilit nokta olmam.. Yalıtımı hesaplamazsam mimari onaylanmıyo, cihazları seçmezsem elektrik bitmiyo.. Onun için başlarda hep bi canım cicim oluyo.. Mimar kızsa hiç kurtuluşu yok zaten tane tane konuşmak zorunda.. Böyle de pislik bi şeyim.. Geçen Ece'cim aradı.. Ay Bis' cim nerdesin hiç görüşemiyoruz, özletiyosun kendini falanlar filanlar.. Benim de en sevmediğim şey bu yapmacık hareketler zaten.. İçimde ki öküzü dışarı çıkarmak zorunda kalıyorum.. Pasta börek yapıp çağırmazsan görüşemeyiz tabi diyerek ahlaksız tekliflerde bulunuyorum. Ön sevişmeyi tamamladıktan sonra projeyi detaylandırıyoruz. En sevmediğim kısım da orası zaten.. Ben illa ki bi yer olmaz diyorum car car konuşuyo..  Kocaman dükkanın tuvaleti olmaz mı canım ? En sonunda da yaşandı bitti saygısızca diyerek ayrılıyoruz. Haa bi de şey var " bak bu proje bitsin mutlaka görüşelim ! "

İnsanlarla uğraşmaktan aşırı derecede sıkılmış ve bunalmış durumdayım. Gün içerisinde o kadar çok görüşme yapıyorum ki eve gelince insan sesine tahammül edemiyorum. Daha doğrusu soru sorulmasına tahammülüm kalmıyo.. Galiba acilen Karadeniz taraflarında insanlardan uzak  doğayla iç içe her türlü teknolojiden bağlarımı koparmış  bi tatile ihtiyacım var. Bu tatil işini siz de bi düşünün bence..

Ama en güzeli de ne biliyor musunuz? Şantiyede ustalarla birlikte çay içmek için kaşık sırası beklemek.. 10 çay bardağı olmasına karşın sadece bir kaşığı var :) Haa bi de helva kutusunda çay damlalarıyla ıslanıp kurumuş toz şeker.  Kahverengimsi beyazımsı alacalı :)


Tuesday, January 14, 2014

yıldız motifli şal modelleri

Merhabalar degerli web sitesi okurlarimiz. Yogun talep aldigimiz icin sizlere bugün yıldız motifli şal modelleri makalesini paylasmaya karar verdik.


yildiz motifli sal modelleri 1


Jolly colours of star motifs... Neşeli renkli yıldız motifler...



Bu makale ile alakali daha detayli bilgi inceleyebileceginiz faydali bir web sayfasi : merserize motif örnekleri

Monday, January 13, 2014

DERİ VE EKOSE






Yılın son yazısı da bu olacak sanırım. Deriler ve ekose gömlek kombini.






Benim için biraz hastalıklarla geçse de, çok şükür, güzel bir yıldı 2013.


Umarım 2014 de hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirir. 


Şimdiden mutlu yıllar…


deri ve ekose 1



deri ve ekose 2



deri ve ekose 3






deri ceket-sheinside / gömlek ve tayt-olgun orkun / çizme-hotiç / çanta-persunmall / kolye-mango



Thursday, January 9, 2014

Eğlenceli Mim




Yine çok uzun zaman önce aldığım ama ancak yeni yazabildiğim bir mim. Sevgili Mor Rimel'e ve Su ve Makyaj'a çok teşekkür ederim mim için.


eglenceli mim 1




Hayatınızda mucize olarak nitelendirebileceğiniz bir olay yaşadınız mı?


Mor Rimel buna doğumum demiş. Ben de doğumum diyorum. Annem bana hamile iken son aylarında bir kaza geçiriyor, bebek ölür diyorlar ama ben yaşıyorum. O günden beri de inadına yaşıyorum işte :)


Almayı düşünüp de alamadığınız ne var?


Çok şey var. Hangi birini yazsam ki? En iyisi yılbaşına yakın bir wishlist yapıp oraya yazayım ben :)


eglenceli mim 2
Kıyafet konusunda takıntılarınız var mı?


Çok var :) Kahve ile siyahı birlikte kesinlikle kullanamıyorum. Tshirt ve kazak rafımda yeni yıkananları en üste yerleştiriyorum ve giyeceğim zaman mutlaka alttan başlıyorum seçmeye. Çünkü bir dönem hep üstten üstten seçip sadece aynı şeyleri giymiştim ve bir sezon alttaki hiç bir tshirtümü giymedim. Ordan gelen bir takıntı işte :( 


Nefret ettiğiniz huylar veya insanlar?


Başkasının özgürlüğüne karışıp sonra da özgür olmak isteyenler. Makyaj bloglarına takanlar, birinin çok paylaşım yapmasına, çok facebooka girmesine, çok makyaj yapmasına, giydiğine, söylediğine, telefonda çok konuşmasına, gülmesine takıp sonra da kendi özgürlüğünün kısıtlanmasından rahatsız olanları sevmiyorum. Zevkler ve renkler tartışılmaz arkadaşlar, önce burada bir anlaşalım. Sizde de bizim sevmediğimiz birşeyler mutlaka vardır ama biz tahammül ediyoruz, hoş görüyoruz, sizden de bunu bekliyoruz.


eglenceli mim 3



Sizi en net tanımlayan kelime?


İyimser


Hayata yeniden gelme şansınız olsa nerede doğmak isterdiniz?


Avrupalı ve Akdenizli olmak isterdim sanırım. Yunanistan, İtalya, İspanya ya da Güney Fransa.


eglenceli mim 4


Tek başına bir insan keyiflenmek için ne yapabilir?


Ben keyiflenmek için kitap okuyorum, manzara izliyorum, müzik dinliyorum, internete giriyorum, geziyorum, film izliyorum. o kadar çok şey yapılabilir ki yani.


Nikah masasında evleneceğiniz kişiden HAYIR cevabı alsanız ne yapardınız?


O anki ruh halime göre değişir. Bazen çok boşvermiş oluyorum, aman güle güle de diyebilirim 3. dünya savaşını da çıkarabilirim. Allah yaşatmasın da :)


eglenceli mim 5


İnsan kaderini mi yaşar, kaderini mi yazar?


Her ikisi de.. Tabi bence. Şems'in 40 kuralında dendiği gibi ; ''Kader yolun tamamını değil sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.'' Hangi yoldan gideceğimize karar verdiğimiz anda kaderimizi yazıyoruz ama güzergah belli olduğu için de kaderimizi yaşıyoruz. 


Aklınıza gelen ilk ingilizce kelime?


Congratulations!!! Hem söylemeyi, tınısını çok seviyorum hem söyleyemiyorum, telaffuz edemiyorum arkadaşlar. Azıcık pelteğim ondan mı acaba? :(


eglenceli mim 6


İnternette sahip olduğunuz ilk nickname?


Sevdalinka... Hihihi çok yaratıcıyımdır :) Aslında ortaokuldaki İngilizce öğretmenim ''İmpossible Necla'' nın bana dediği gibi Crazy Girl'ü almakta geçmişti aklımdan iyi ki almamışım :) 


Ve ben kimleri mimlesem kimleri;


Sui, Seçilizm, Koyu Kırmızı, Mon A Beille, İlkeee, Makyaj Kelebeği 'ni mimledim.






Sosyal Medya Hesaplarım


Bloglovin, Twitter, Facebook, Facebook