Nihayet sıra Kosova gezisini anlatmaya geldi.
Belki de bu gezi yazısını yazacak son kişiyim, zira millet bizim gittiğimiz parayla Arnavutluk turuna çıkıyormuş, dönüp araştırınca biraz şaşırmadım değil :)
"Neden Kosova?" sorusuna açıklık getireyim mi önce?
Çünkü bu soru beni gıcık etti. Çünkü bir çok insan Kosova'nın coğrafi konumundan bihaber.
Bana soranlara Yunanistan'ın arkası diye yanıt veriyorum, ne kadar bilgiliyim, ne kadar açıklayıcı bir cevap :)
Bu yılın başlarında Paris'e gitmek için vizeye başvurmuştum ancak vizem geri çevrildi.
Maddi açıdan zarar uğradığınız yetmiyormuş gibi, siniriniz de geçmiyor.
Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?! Demek istedim vizemin geri çevrildiğini duyunca.
Vizeli yerlere gitme konusunu bir kaç kere düşüneceğim bundan sonra.
Hâlâ 'Neden Kosova?' diyenler bu yazıma bir bakabilir. Bakanlar benim gibi belki "vay be" der.
Ağabey'imin iş için Kosova'ya gideceğini öğrenince "ben de geleyimmmmm" dedim. Kahretsin, çok tatlıyım kimse hayır diyemiyor bana (Fransız konsolosluğu hariç) baktım biletler ayrılmış, valizler hazırlanmış, hoop inmiş miyiz biz Priştine havalanına.. ben, ağabeyim, yengem..
Kısa keseyim ama bir kaç bölümde anlatayım en iyisi ben bu geziyi size. Öylesini okumak daha kolay, daha Zevkli.
"Newborn" şehrin simgelerinden. Newborn heykelini gitmeden duymuştum ama görmemiştim, kesinlikle beklediğimden eğlenceli bir şey çıktı. Dev bir heykel bekliyordum ben :)
Ülkenin bağımsızlığı ilk destekleyen ülkelerin bayraklarla süslenmiş ^_^
Siz "neden 'o' harfi, Osman kim?" demeden Türk bayrağına dikkatinizi çekerim! Hayır instagramda paylaştığımda öyle söyleyenler oldu da :)
Otelimiz Rahibe Terasa Bulvarı diye anılan caddenin üzerindeydi. Tam merkezdeydik yani. O yüzden birçok güzel cafenin çevresinde olmakla beraber bir çok yere de çok yakındık.
Kosova çok genç bir cumhuriyet. Priştine ise gelişmekte olan bir şehir.
Off.. Anlatılacak çok şey var ve öyle özet geçiyorum ki anlatamam :)
Arkası yarın...
No comments:
Post a Comment